Isaac Newton bir elma ağacının altında derin derin düşünüyormuş. Derken ağaçtan aşağıya bir elma düşmüş. Newton’un düşünceleri bir anda matrix halini alarak tüm dünyayı etkileyecek bir formül haline gelmiş. İşte “yer çekimi kanunu” o andan itibaren hayatımızın bir gerçeği olmuş. Ayakta durabilmemizden, bir yamaçtan aşağıya paraşütle uçabilmemize meğer bu kanunun bir sonucuymuş. Peki ya yudumladığımız şarabın yer çekimi kanunundan etkilenebileceği hiç aklınıza gelir miydi?
Uzun yıllardır, özellikle Fransa’nın Burgonya bölgesinde işte bu kanuna saygı göstererek üretilen şaraplar su götürmez farklarını tüm dünyaya ispat etmiş, zamanla sonuca şahit olan diğer üreticilerde henüz üretim aşamasına geçmeden yer çekiminin doğallığı terk etmeyen sistemine bağlı kalarak üretimleriyle kaliteyi artırmayı başarmışlar. Bu kanun nasıl üretimi etkiler diye soracak olursanız, pompalamaya karşı doğal akış şeklinde en basit şekilde ifade edebilirim. Öyle ki üretim tesisi kademeler şeklinde tasarlandığında, üzümün tesise geldiği noktadan, fermantasyon tanklarına aktarımına, oradan da meşe fıçılara ve nihayet şişeleme aşamalarına transferinde hep yukarıdan aşağıya inen bir akış izleniyor.Bu sayede üzümler en başta pompalama sonucu gördüğü zararlara maruz kalmıyor ve yine pompalama sürecinde istenmeyen tatların şıraya sızması engellenebiliyor. Ortaya çıkan sonuç oldukça özenli, doğal ve yüksek kaliteli ürün oluyor.Bunları size aktarmamın sebebi, artık ülkemizde de bu yöntemle şarap üretecek kadar bilinçli bir tesis olması. Avşa Adası’nda bulunan, Avşa’nın doğal yapısından, rüzgârından, ikliminden yola çıkarak kurulan “Büyülübağ şarapları” , işte sıfırdan kurulurken yer çekimi kanununa saygı göstererek inşa edilmiş. Böylesine bir tesis kurmak her ne kadar maliyetleri arttırsa da özenle seçilen üzümlere yeterli değeri vermek ve sonuçta yüksek kaliteli şaraplar üretmek için bu zorluklara katlanılıyor. Elbette bunu söylemekle birlikte, tıpkı Burgonya’da olduğu gibi ancak küçük ölçekli butik üreticiler bu sistemi uygulamayı başarabiliyor. Kısa bir süre önce Büyülübağ Şaraplarının kurucusu Alp Törüner ile sohbetimiz esnasında bu bilgileri aldım ve hemen dünya çapında yapılan “ yer çekimine uygun üretim” örneklerini inceledim. Gerçektende yıllık üretimi en fazla birkaç yüzbin litre ile sınırlı üreticiler, yıllanabilen ve yüksek kaliteli şaraplara ulaşabilmek için muhakkak bu yöntemi önemsiyorlar.
Avşa Adası’nda , Carbernet Sauvignon, Merlot, Shiraz ve yerel üzüm olan Adakarası yetiştiren Törüner, bazı üzümlerini İzmir dolaylarındaki, düşük verimli ve yüksek kalite ile bağcılık yapan adreslerden satın alıyor. Danışmanlığından faydalandığı Fransız ve Türk önologların izlediği yollara sadık kalarak, yatırımlarını sonuç odaklı gerçekleştirerek Avşa’da büyülü bir dünya yaratmış gözüküyor. Yaklaşık 3 yıl emek verilen, Fransız meşe fıçılarında yıllanan, ideal koşullarda şişelerinde dinlenen Cabernet Sauvignon Reserve, gerçekten ülkemizde şarabın ulaştığı başarılı noktanın bir ispatı!
Yazar:Zeyno Gürses / zeynogurses@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder